yazar olmak

Çınar ile aramızda geçen sohbet, Cemal Süreya'nın ölüm yıldönümüne rastladığı için özellikle anında yayınlamak istedim. 

Çınar: Anne kimliğime bişeyler yazmak istiyorum.

A: (anlamaz gözlerle bakıyorum.)

Ç: kimliğime bişeyler yazmak istiyorum anne.

A: hangi kimliğine?

Ç: Hani okuldan verdiler ya, o kimliğime bişeyler yazmak istiyorum.

A:(okuldan verilen bir kimlik bilmiyorum, yaka kartını mı diyor acaba?) (sessizlik)

Ç: Hani yazar olcağım için her gün yazcam ya..

A: hmm. günlük diyorsun..  :)(nihayet durum kavranılmıştır. Okuldan verilen ajandayı günlük olarak kullanma fikri)

Salı günleri okulda kitap günü, evden götürülen kitaplar inceleniyor hep beraber, ya da değişiyorlar aralarında bakıyorlar. Biz günleri karıştırmışız, oyuncak günü sanıp beyblade götürmüşüz. Kitap götürmediği için öğretmenin kitabına bakmış. ( Ç: Bende var bundan :) Çınar'ın en sevdiği kitaplardan. Kitaplarından en kalını Tübitak'ın bilim kitabı. )

Sonra serbest resim zamanında arkadaşı Demir ile Beyblade kitabı yapmışlar. 

Yazarlar Çınar ve Demir :)

işte kitap..

 Soldaki beyblade Demir'in sağdaki Çınar'ın resimlemesi ile.

 Pegasus'un yapılışını Çınar resimlemiş.

 Flit (doğru mu yazdım bilmiyorum) Demir'in resimlemesi.

 Kapışma anı. Karşılaşmadaki beybladeleri Çınar çizmiş, sahayı demir.

Son sayfa Demir'den yasak beybladeler. Neden yasaklar bilmiyorum.

Yazıları bu akşam bana Çınar yazdırdı.

Sonrasındaki konuşmamız şöyle;

Ç: Ben kitap yazdığımda Demir benden satın almak isterse ona veririm. Bende kalmasa da bişey olmaz. (gözler parlıyor)

A: Kitap yazdığında şöyle oluyor aslında tatlım, yazdığın kitabı bir yayınevine veriyorsun. Bir editör düzenliyor, resimleri yazar yapmadıysa başka birisi resimleyebiliyor. Ve bu kitap hazırlandığında yayınevi onu bin tane bile basabiliyor. Birileri almak istediğinde kitapçıdan alıyorlar. İstediği kadar almasında sorun yok. (Bu kadar açıklamaya gerek var mıydı bilmiyorum ama sanki birisi satın almak istediğinde artık onda o kitap olmayacak, ama yine de üzülmemeye çalışacak duygusuyla söylediği için durumu açıklamaktan kendimi alamadım. Sanırım benim resimlerimi sattığımda bende kalmayışıyla özdeşleştirdi.)

İnşallah ilerde isteklerinin peşinden koşabilirsin oğlum... Ne istersen olabilirsin çünkü.. 

Tüyap Sanat Fuarı Arrtist2013 ve Kitap Fuarı

Kitap Fuarı ile eşzamanlı düzenlenen Sanat Fuarındayız.

Çınar ve babası da benimle geldi, gelmek zorunda kaldı birazcık da.. Tabi Çınar için sabahın erken saatinde yola çıkmak, iki saat süren yolda mide bulantısı, tüm gün fuarda olmak biraz sıkıcı ve yorucuydu.. Ama yine güzel anıları da oldu.

Stand arkadaşımın yazar annesi Gülsüm Cengiz Çınar'ın yanına kadar geldi ve ona en yeni kitabını imzaladı. Böylece Çınar ilk imzalı kitabına sahip oldu. :) kitabımız, "Dünyanın en güzel giysisi"

Daha sonra babasının arkadaşı ailesiyle geldi. Güzel çocukları Kaan ile epeyce oynadılar. Çok iyi anlaştılar. İlk fırsatta tekrar görüşüle! ;)

 Sanat Fuarı olur da geçen seneki görsel sanatlar öğretmenimiz Nurdan Likos olmaz mı? Arkadaşıyla oynadığından öğretmenine pek pas vermese de, öğretmeni onu sıkıştırmayı ihmal etmedi ;)

 

Kitap fuarı salonlarına pek geçme fırsatım olmadıysa da severek okuduğumuz Baykuş ile Çobanyıldızı kitabımızın yazarıyla karşılaşınca bir kitap almadan edemedim. Ve ikinci imzalı kitabımız da Filiz Özdem'den oldu.. Biraz daha büyük çocuklar için de olsa her gece kitap okumamızı isteyen Çınar'a yine de uygun olduğunu düşündüğüm Kitap Kurtları İçin1: Hayvanlar Alemi Doğadaki Dostlarımız kitabını imzalattım. Biraz sohbet sonrası neredeyse tanıdık çıkacaktık yazarımızla. Bu da benim için çok hoş oldu..

 

Benim resimlerim için de buraya bir tık! www.aslihankaplan.com