deniz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
deniz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
8 Temmuz 2013 Pazartesi
9 Mayıs 2012 Çarşamba
Atölye günlüğü
Atölyede çeşitli malzemelerimiz bulunuyor hem Çınar için hem benim için. Daha önce kullandığımız materyalleri yavaş yavaş oraya kaydırıyorum. Daha düzenli olabilmek adına, yine de evde bir sürü ey var.. o da ayrı.. neyse... Sabun ve kürdanlarla heykel yapmıştık daha önce bir çok kez. Çınar atölyede bunları istedi benden. Ve sanırım neredeyse bir saat kadar oynadı, oyalandı bunlarla..
Fotoğraf çekme isteklerime verdiği tepki yüzünde...
Gizlice işbaşındayken çekiyorum.. Artık sertleşmeye başladı bu sabunlar, eritip biraraya getirme düşüncem var bakalım ne zaman uygulayabilirim. Yeni sabunlarla devam edecek çalışmalarımız...
Benzer bir çalışma da oyun hamuru ve kürdanlarla yaptık. Hamurları yuvarlayıp kürdanlarla birleştirerek bina-kule yapma çalışması. Bunu göz ucuyla Tübitak'ın deney kartlarında görmüştüm. Ancak bir kaç detay daha vardı sanırım, onları karta bakarak tekrar deneyeceğiz...
Eve gelince de kırtasiyeden yeni aldığımız balık çıkartmalarıyla bir çalışma yaptık. Önce bir kartona mavinin her tonuyla deniz, dalga, kaya ve yosun yaptık. Çok acelemiz vardı hemen yapıştırmalıydık çıkartmaları. Bir çırpıda boyadık denizi. Aslında suluboya daha iyi bir seçenek ama atölyede bırakmışız. En zevkli kısmı çıkartmaları yapıştırmak.
Çıkartmalar çıktıktan sonra elimizde kalan kısmı şablon olarak kullandık. Onu da bir kağıda yapıştırdık önce. Sonra balıkları ve deniz canlılarını boyamaya başladık. Sevimli suratlar ekleyerek. Çok keyifli oldu bence... Hem çıkartmamızın her yerini kullanmış olduk. Bir çıkartmayla iki farklı çalışma. Siz de dener misiniz?
Fotoğraf çekme isteklerime verdiği tepki yüzünde...
Gizlice işbaşındayken çekiyorum.. Artık sertleşmeye başladı bu sabunlar, eritip biraraya getirme düşüncem var bakalım ne zaman uygulayabilirim. Yeni sabunlarla devam edecek çalışmalarımız...
Benzer bir çalışma da oyun hamuru ve kürdanlarla yaptık. Hamurları yuvarlayıp kürdanlarla birleştirerek bina-kule yapma çalışması. Bunu göz ucuyla Tübitak'ın deney kartlarında görmüştüm. Ancak bir kaç detay daha vardı sanırım, onları karta bakarak tekrar deneyeceğiz...
Eve gelince de kırtasiyeden yeni aldığımız balık çıkartmalarıyla bir çalışma yaptık. Önce bir kartona mavinin her tonuyla deniz, dalga, kaya ve yosun yaptık. Çok acelemiz vardı hemen yapıştırmalıydık çıkartmaları. Bir çırpıda boyadık denizi. Aslında suluboya daha iyi bir seçenek ama atölyede bırakmışız. En zevkli kısmı çıkartmaları yapıştırmak.
Çıkartmalar çıktıktan sonra elimizde kalan kısmı şablon olarak kullandık. Onu da bir kağıda yapıştırdık önce. Sonra balıkları ve deniz canlılarını boyamaya başladık. Sevimli suratlar ekleyerek. Çok keyifli oldu bence... Hem çıkartmamızın her yerini kullanmış olduk. Bir çıkartmayla iki farklı çalışma. Siz de dener misiniz?
Etiketler:
3.5 yaş,
atölye günlüğü,
deniz,
doğa,
hayvanlar,
resim,
resim malzemesi
12 Nisan 2012 Perşembe
Anneanne ve dedeyi Altınoluk'a götürdük...
Anneanne ve dedeyi Altınoluk'a götürdük... Biz de nasiplenelim Nisan'da Kaz dağları havasından istedik... Yağmur bize fırsat vermemek için uğraştıysa da yağmurda çamurda sokaklardaydık. Daha doğrusu Çınar "ben bi gezip geleyim" diyerek evden çıkar anne peşinden.. İlk bir iki gün deriden izlemekle sonradan evde bekleyip karanlık olduğunda çağırmakla yetinir.
İlk gün attık hemen kendimizi kapılara, deniz kıyısına gittik montları üstüste giyerek elimize kovamızı ve kürekleri alarak. Taşlara, kozalaklara, denizin kıyıya armağan ettiklerine bakarak, inceleyerek ve yapılabilecek muhtemel şeyleri yaparak...
Giderken yol kenarlarındaki çiçeklenmiş ağaçları inceleyerek..
Yeni filizlenmiş ağaçlara, doğanın mucizesine tanıklık ederek...
Toprağı kazıp solucanları toplayıp kovaya doldurduk, solucan evi yaptık. Sonraki günlerde yirmi solucana kadar genişlettik solucan ailemizi... Yemeleri için biraz toprak, biraz ot, biraz kum...
Ben her bahar aşık olurum.... diye bir şarkı vardı... nasıl olunmaz ki....???
İlk gün attık hemen kendimizi kapılara, deniz kıyısına gittik montları üstüste giyerek elimize kovamızı ve kürekleri alarak. Taşlara, kozalaklara, denizin kıyıya armağan ettiklerine bakarak, inceleyerek ve yapılabilecek muhtemel şeyleri yaparak...
Giderken yol kenarlarındaki çiçeklenmiş ağaçları inceleyerek..
Yeni filizlenmiş ağaçlara, doğanın mucizesine tanıklık ederek...
Toprağı kazıp solucanları toplayıp kovaya doldurduk, solucan evi yaptık. Sonraki günlerde yirmi solucana kadar genişlettik solucan ailemizi... Yemeleri için biraz toprak, biraz ot, biraz kum...
Ben her bahar aşık olurum.... diye bir şarkı vardı... nasıl olunmaz ki....???
27 Ocak 2012 Cuma
oyun hamurundan balıklar
Çınar son zamanlarda akvaryum balık, hatta su kaplumbağası olayına takmış durumda. Benim neden bir hayvanım yok diyor.. Senelerce koca bir akvaryumda çeşitli balık türleri yetiştirmiş anne babanın ise bir minik fanusla kandırmaya gönlü elvermiyor. Büyük akvaryum olayı ise muamma... Hiç girmeyeyim o olaya... Neyse.... Çınar dedesiyle turuncu oyun hamurundan balık, köpek balığı, su kaplumbağası, su yılanı, vatoz, deniz yıldızı ve hatta ahtapot yapmış. sonra da onları suda yüzdürmek istemiş. Dedesi Çınar'ın hiç bir isteğini ikiletmediğinden sonuç deniz yerine kullanılan bir tepside yüzdürülen hayvancıklar.. Zaman içerisinde eriyip şişmeye başlamışlar. Akşam geldiğimde bu görüntüyle karşılaştım.
Çınar ise mest olmuş durumda.. Onu mutlu mesut gören dede ise bin kat mesut :)))
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)