Yazmaya ara vermek iyi değil de yazmaya vakit bulmak da çok zor... Geldik evin işleri, çamaşır, yıka ütüle, yerleştir çok çok uzun sürdü... Yapılamayan işler o anda yapmasanız da sizin hafızanızda yer kaplar ve sürekli rahatsız eder ya sizi... işte öyle zamanlar işler uzar gider ve bitmez oluverir birden.. tam da böyle iş bazında upuzun uzayan ama zaman bazında çok kısa gelen iki haftayı geçirdik.... Altınoluk sonrası eve kapanıp sıkmayalım küçük beyimizi diye onun istekleri ve gereklilikleri öncelik taşıyordu.... Sürekli parklarda bahçelerde gezinmelerle...
Bu arada eski oyun arkadaşımız Egemenler'de çok güzel bir oyun günü geçirdik. daha sonra ekleyeceğim onunla ilgili kaydı... O günün akşamı günü güzel bitirelim diye bir de çikolatalı kurabiye yapalım beraber dedik. Çınar da yardım etmek üzere sandalyeyi yanıma getiriyordu ki ayağının hafifçe kaymasıyla çenesini sandalyeye çarpması ve anında bir sene önceki yara yerinin açılması bir oldu. Babası da eve yeni gelmişti hemen acillere taşındık... İlk gittiğimiz poliklinik dikiş atılması gerek deyip bizi Kartal hastanesine yönlendirince fena olduk.. Koşturmaca ve telaş içinde geçirdik bütün akşamı. Sonunda dikiş atılmadan boksörlerin açılan kaşlarına yapıldığı üzere striplerle hallettiler durumu. Evde de çıktıkça yerine yenisini takmaya çalışıyoruz. Ancak mikrop kapmasını nasıl önleyeceğimizi bilemedik zira mersole alerjisi var Çınar'ın. Geçen sene bu yaranın büyümesi de o yüzden olmuştu. Baticon da aynı şeyi yapar mı bilemedim bir deneyeyim dedim. Ama denememle pişman olmam bir oldu. Azıcık değdirmemle hemen fıslayıverdi cildi. Bakalım ne olacak bu yaranın akıbeti.
Üzerine bir de dondurma krizleri ve suyla oynama ısrarları nedeniyle sandığım bir üşütme sonrası ateş hali.. Bebekliğinde hiç ateşlenmeyen Çınar artık pek yemek yemediğinden olsa gerek daha sık ateşlenir oldu. Hastalıklar ve mızmızlıklar uzadıkça başa çıkmak da zorlaşıyor.. Allah'ım sağlıklı bir insan yetiştirebilmem için bana sabır, güç ve akıl sağlığı ver.... Gece gece hiç iyi yerlere gitmedi bu yazı üzgünüm.. Umarım bu hafta iyi başlar ve öyle sürer... iyi haftalar...
cok gecmis olsun cinar Bursaya da bekleriz. öptüm cok
YanıtlaSilAslıhan'cım çok ama çok geçmiş olsun.....yazdıklarında seni çok iyi anlıyorum çünkü bende bu aralar ya sabır demek ile sakinleşiyorum ne de olsa artık büyüyorlar ve kendilerini fark ettiriyorlar artık bizde varız diyorlar biz onlara onlar bize karışıp büyüyorlar ama herşey gibi bu zamanlarda geçecek sen yeter ki sımsıkı sarıl o hırçınlık ve öfke hallerinde ben hep bunu yapıyorum sevgilerimle öpüldünüz.......
YanıtlaSilTeşekkürler Derya. Gelmek istiyoruz ama bu aralar hiç bişey yapamıyoruz sanki... ;)
YanıtlaSilSağol Emel.Aynen öyle varlıklarını kanıtlama çabaları bu hayırlar ama bazen insanın ayakta duracak hali bile olmuyor ki.. Neyse.. daga güzel günler için ya sabır... :))
biz de sizi öpüyoruz...
çok çok geçmiş olsun aslıhan ablacım , daha kötü hastalıklardan korusun allah..ama en zoruda sanırım o huysuzluklar oluyor , gerçekten sabrı tükeniyor insanın bazen..hepsi bizim için tecrübe , daha neler neler öğrenecez bakalım::))
YanıtlaSilaslıhan'cığım geçmiş olsun. kendine ve Çınar'cığımıza dikkat et.Sevgilerle...
YanıtlaSilTekrardan gecmis olsun canim :(
YanıtlaSil