Çok uzuuun aralardan sonra nihayet oyun grubu arkadaşlarımızla görüştük... İrem'i uzun zamandır görmemiştik, Çınar bu uzun süre zarfında arkadaşlarıyla oyuncak paylaşmayı unutmuş gibi yaptı ilk başta. Önce sevinçten utanmalar sonra ne yaptığını bilmezlikler sergiledi maalesef. Ela ve Ece de gelince daha iyi kaynaştılar.
İlk aktivitemiz hazırladığım tuz hamuru ile kalıplarla şekil oluşturmaca, sonra da üzerine pullar çiçekler boncuklar yerleştirme. Üzerine açtığımız birer delik ile kuruduklarında "sevgililer günü" temasına hafiften dokunduran birer güzel kolye olacak. Çınar da anahtarlık yapacak, birini de Rüya ablasına hediye edecek.
Hamurun tarifi: 4 bardak un, 1 bardak tuz, 1 bardak su (Ben bu ölçünün dörtte birini kullandım sanırım.) Ayrıca minick bir gıda boyası damlası, biraz da sim.
İyice yoğurulup, poşette saklanabilir. Üzerine eriyen bişeyler yapıştırılmadığı sürece de fırında 150 derecede sertleşmesi için pişirilebilir.
Bir sonraki aktivite ise kalp şeklinde pencereler açıp, beyaz sprey boya ile boyadığım tuvalet kağıdı rulolarını süslemek. Ve pencerelere fotoğraflarımızı yapıştırmak.
pullarla ve simli yapıştırıcılarla süslendi. Simli yapıştırıcı bütün çocukların favorisi. Bir de kullanması bu kadar zor olmasa. Hem bastırıp hem resim yapmak zor. Çınar ise işin kolayını bulmuş. Fışırt diye bütün yapıştırıcı boca ediyor. :)) Bu süsleme olayından sonra Çınar'ın getirdiği kağıtlara simli yapıştırıcı ile yaptıkları serbest çalışmaları da ekleyeceğim.
Büyük ciddiyetle pullar, çiçekler yapıştırılıyor.
Annesi isimleri yazmayı ihmal etmemiş. Biz de kopya ettik hemen. ;))
İrem ve süsü. Bu süsleri üst yanlarından delip kurdela geçirerek biryerlere asmayı düşünmüştüm.
Ancak delmeyi beceremedim. Belki sonra tekrar deneriz.
Parti olur da pastasız olur mu?Çınar'ın isteği üzerine: isteği şöyle açmalıyım. Aralık'ta gittiğimiz Esra'nın doğumgününde çok aç kalmıştı ve ilk defa bir dilim pasta yemişti, hatta ikinci dilimi de yemiş. O pastayı hatırlatmak amacıyla "hani Esra'nın doğumgünündeki pasta varya ondan yapar mısın annecim?" Esra da onun arkadaşı ya... ;)) düğünü doğum günü olarak anımsaması da ayrıca hoş :))
Neyse Çınar'ın isteği üzerine sade bir pasta yapılmaya çalışılır. Pandispanya keki ve krem şanti ile ve çukulata parçacıkları ile. Kişisel olarak ben krem şantiden hiç hazzetmem o yüzden yapabildiğim en küçük pastayı yaptım. Partiden sonra artmasın diye. Hakikaten minyatür bir pasta oldu. Gerçi yine de durmadım aralara çikolatalı puding de koydum. Çok çok az bir krem şantiyle kapladım dışını. Ve renkli şekerlerle süsledik. Üzerine damla çikolatalardan kalp şekli yapmayı da ihmal etmedim. (Gerçi fotoğraflamayı ihmal etmişim ama olsun.) Pasta tarifi de vermiş oldum kendimi kaptırıp... ;))
Pasta olur da mum onlarca kez üflenmeden olur mu? Olmaz!!! Üfledik!! pek çok kez. Ama "iyi ki doğdun demedik" dedi İrem. :))
Minicik ama üç katlı bir pasta :))
Biraz da olsa pastadan yiyen Çınar :))
Tatlıyı çok seven Ece pastadan sonra üç renkli pudinge geçti. En üstünü pembe yapmazsak olmaz. Valentines...
Atıştırma sonraso odada kendi kendilerine oynayan miniklere kısa bir göz gezdirme.. Üçüncü aktiviteye zaman kalmadı maalesef. Oysa ben hazırlamak için gece çok uğraşmıştım ;)) Artık haftaya Tuğçe'lere götürücez..
İrem Tuğçe'yi çekti.
Ela ile poz vermek isteyenler sıraya geçsin. Dudağının kenarında çikolatası duruyor ;))
Ela'nın sol yanını paylaşamayan Çınar ve İrem. Çınar'ın sert erkeksi hareketleri sonucu arbede(!) Ah bu erkek çocuklar ve onlara dayatılan roller. Her ne kadar korumaya çalışsak bile Arabalar 2 gibi bir film ile şiddet dolu. Sonra Kungfu Panda ve savaşma halleri... savaş!!!! Çınar'ın en çok sevdiği şeylerden biri maalesef.... Bakalım nasıl düzelteceğiz....
Herşey çok güzelmiş , aranızda olamadığımız için üzüldüm :(
YanıtlaSilRuçhan, maalesef bu haftasonu bana uygun değildi. Aslında uygun olan haftasonunu denk getirmek biraz zor, babalar evde olunca. Biz de sizin aramızda olmanızı isterdik. Mutlaka bir haftasonu buluşması ayarlamak istiyorum ama...
YanıtlaSil