Çınar'dan dökülen inciler.. hiç kayıt altına alamıyorum hergün ağzından dökülen güzelim cümleleri.. "Ne kadar zekisin canım oğlum" dedirten anektodu aktarmak istiyorum.
Anneannesi ve dedesi Çınar'a yılbaşı hediyesi yatak örtüsü aldılar. Çınar seçmeye gitti. Onların daha önce seçtiğini beğenmediğini söyledi, sonra benim seçtiğimi de "pek beğenmedi"(onun cümlesiyle) sonra kendisi bir tane seçti...
Akşam örtümüzü serdikten bir süre sonra gerçekten iyi bir karar olduğunu, odaya benim seçimimden daha iyi yakıştığını düşündüm. "Çok güzel seçmişsin örtünü Çınar'cım, çok yakıştı"dedim.
Ç: "teşekkür ederim"
A: "ben teşekkür ederim"
Ç: "asıl ben size minnettarım" dedi ve beni şok etti. Rastgele çıkan bir kelime mi diye düşünürken arada bir okuduğumuz ama en son ne zaman okuduğumuzu hatırlayamadığım "kelebeklerin yolculuğu" kitabını hatırlattı bana şu cümleyle: "kelebek kitabımdan biliyorum kulağakaçan söylemişti." Kendisinin nasıl güzel bir laf ettiğini anlayarak muzip bir gülümseme eşliğinde....
Aynı akşam daha erken saatlerde evimize gelip örtümüzü ve Çınar'ın banyosuna aldığımız mavi paspas takımını yerleştirdikten sonra aramızda çok güzel olduğunu konuştuk.
Çınar: "Çok teşekkür ederim annecim. " diyerek sevimlilik gülümsemesini yapar ve beni şımardığında yaptığı gibi dudaklarımdan öpmek üzere dudaklarını uzatır.
Onu öptükten sonra anneanneni ve dedeni de öpmelisin, onlara teşekkür etmelisin dedim.
Çınar son zamanlarda yaptığı gibi bilmiş bir edayla ve hikaye anlatan sesiyle: "Havaya öpücük bırakıyorum şimdi. Öpücükler bizim kapıdan çıkacaklar, asansöre binecekler. Arabımıza binip, anneannenin oraya gidecekler. Sonra onların kapısını çalıp, içeri girip onların yanaklarına konacaklar" şeklinde bir hikayeyle cevap verir. :))
Kelebeklerin yolculuğunu biz de okuyoruz, gercekten arada söyledikleri çok şaşırtıcı oluyor :)
YanıtlaSilBu arada öpücük hikaysine bayıldım, actim kapimi ben de bir öpücük bekliyorum :)